12 Ekim 2008 Pazar

ACI ve TATLI

Yola çıktık… Yol aldık… Kara, deniz, hava, her türlü aracı kullandık…
Vardık tatil mekanına… Şöyle temiz, derin bir nefes çektik ciğerlerimize bol oksijenli.
Deniz kokusuna kattık, hanım elini, yasemini, gülü… Çiçeklerin o baygın kokusunda kalmak istedik hep…
İlk birkaç gün, bırakmak istedik her şeyi, işi gücü, evi yeri, belki herkesi…
Yerleşmek gerek dedik bu huzura, satmak gerek malı mülkü, karışmak organik domatese, marula, toprağ :)
Bayram günü geldi sonra… Turistlerle dolu iken çevremiz ve onlar bilmezlerken bayramı, seyranı…
Özledik evimizi, buruldu içimiz…
Dostlar, akrabalar aradı sonra, uzaklardan da olsa seslerini duyduk, mutlu olduk… Arandık, sorulduk… Kutladık, kutlandık
Gezdik, gördük… Son demler bunlar dedik, bol bol yüzdük
Ne gazete? Ne televizyon? Ne internet? Ne laf? Ne söz? Duyduk…
Kafamızı boşalttık, kalbimizi ferahlattık, taze, temiz şarj olduk döndük.
Döndük ve gördük?
15 Vatan evladı, yitip gitmiş yine cennete… Ateş düştüğü yeri yakmış:(
Beylik laflar edilmiş, toplantılar yapılmış… Ama doğmamış bebeler, babalarına kavuşamamış :(
Dünya krize girmiş, bizimkiler tam da Türk işi bir şekilde ‘ Bize bir şey olmaz?’ demiş :(
Bir baba, anne acısını unutturmaya çalıştığı dünya güzeli üç çocuğu ile terki diyar etmiş :(
Bayram da yollar kan revan olmuş, şimdi o evlerde bayrama lanet edilmiş :(
Mesaj kaygılı cümleler, büyük harflerle devam etmiş :(

Ama hayat böyleymiş…
Tatlı olmayınca acı… Acı olmayınca tatlının değeri bilinmezmiş…
Ve her kişinin hayatına…
İyiler kadar kötüler… Ve iyi olaylar kadar, kötü olaylarda gerekliymiş…
Nihayetinde, bir bayram böyle geçmiş, gitmiş…

İyi haftalar dilerim…
Banu Durgunlu

2 yorum:

Gökkuşağının Rengi dedi ki...

Evet canım yaa çok haklısın:((Ne kadar üzücü böyle şeyler.allah sabır versin.

zuzuların annesi dedi ki...

SAĞOL GÖKKUŞAĞIM:)