8 Eylül 2008 Pazartesi

Cennet Kapısında İki Melek

Sıcak bir yaz gecesi…
Tek istediğim şöyle güzel bir dondurma…
Dondurmayı çok severim ben…
Hem dondurmayı kim sevmez ki?
İşte orada gördümJ …
Dur, çekme kolumu Taha, geliyoo… ???

Sonra…
Sonra, bir ses… Bir patlama…
Bu sefer ki çok korkunç ama, çok korktum…
Hiç bu güne kadar duyduklarıma benzemiyor bu ses ?
Herhalde birileri, çok büyük bir balonu patlattı…
Tabi tabii, kesin balon bu… Başka ne olabilir ki ?
Ya da…?
Aaa dondurmam yere düşmüş L
Ama ben kırmızı dondurma istememiştim ki?
Anne… Annecim… Nerdesin ?
Neden çığlık atıyorsun böyle annecim… ?
Özür dilerim, tutamadım dondurmamı elimde…
Ne olur ağlama ama… Bak söz, bir daha yemem bile dondurma …
Yeter ki sen ağlama…
Annem…
Anladım sanki ne olduğunu...
Hani şu çizgi filmdeki gibi mi oldum ben şimdi?
Aleyna harikalar diyarında.
Sen merak etme annecim…
Bir sürü oyuncaklar ve peri kızları var yanımızda...
Çok güzeller… Bizi oradan oraya uçuruyorlar…
Oyunlar oynuyoruz Taha’yla…
Şimdi büyük bir kapının önüne geldik…
Adı ‘Cennet Kapısı’ ymış…
Ve biz de melek olmuşuz artık…
Bundan sonraki oyunumuzun adı da…
‘Cennet Kapısında İki Melek’ miş, anne.

Not: Güzel ülkemde gündem sürekli değişir, birileri ölür, birileri doğar… Birileri yapar, birileri bozar… Yaşanan bir olayın acısı ve etkisi geçmemiş iken bir diğeri patlak verir… İstanbul Güngören deki hain saldırının üzerinden de 1 hafta geçti…
Ama o masum yavruların yüzleri ve annelerinin çığlıkları hafızamdan silinmedi.
Patlamada yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımızın mekanları cennet olsun… Allah geride kalanlara, ailelerine ve yavrularını kaybeden bütün annelere sabır ve dayanma gücü versin.
Hepimize,
Balık hafızasına teslim olmamış akıllar ve…
İyi haftalar dilerim…
Banu Durgunlu
01.08.2008

Hiç yorum yok: