2 Şubat 2009 Pazartesi

ÖYLE ZOR Kİ...

İlk nefesimde, ben senin… Son nefesinde, sen benim kollarımda…
Şimdi ise güneşim, ayım, meleğim, yıldızımsın…
Bizden, benden ayrılmanın… İsteksiz ve zamansız gidişinin üzerinden 2 yıl geçti annem…
Ama daha dün gibi aklımda, ruhumdasın…
Dolabında asılı duran eşyalarında kokun duruyor hala… Sen kokuyor, mis kokuyor…
Dokunduğum fotoğraflarına gözyaşlarım damlayınca… O damlaların arasında, birden sen oluveriyor her şey, canlanıyor resmin… Zaman mekan karışıyor…
Öyle zor ki sevdiğini kaybetmek, anneyi kaybetmek… Öyle zor ki anne…
Öyle zor ki, sana bir daha, anneciğim diye sarılıp öpemeyeceğimi bilmek…
Öyle zor ki, ne kadar çabalasam, Allahın takdiri desem de… Senin yaşının çok üstünde olan, ama hala yaşayıp kızına, oğluna, sahip çıkanları görmek…
Öyle zor ki…4 yaşındaki bir çocuğun ‘Anneannemiz neden çiçeklerin altında yatıyor? Üşümüyor mu? Onun evi yok mu’ sorularına cevap vermek…
4 senedir bende anneyim, anne… Ve 4 senedir her akşam ‘Benim annem güzel annem beni al kollarına’ diye ninniler söylerken çocuklarıma… Aslında ben hep sana sesleniyorum o bildik satırlarda…
Ben artık sana olan özlemimle sen olmak istiyorum… Senin gibi konuşmak, senin gibi gülmek istiyorum… Sanki sen olursam, sana daha yakın olurmuşum gibi…
Öyle zor ki, senden sonra, sensizliğe alışmaya çalışmak anne…
Benim sana hala, çok ihtiyacım var annem… Ben hala, senin küçük kızınım çünkü…
Ne büyüktü senin sevgin… Yetişirdin, duyardın, bilirdin beni, her halimi, mutluluğumu, derdimi…
Şimdi yine duy sesimi… Duy sesimi annem…
Beni sev… Çok sev… Ama oğlumu da… Kızımı da sev…
Sen annesin nasıl olsa… Oralardan da yeter senin sevgin… Hem bana, hem torunlarına…
Annem…
Ufacık vücutlu, koca yürekli, güzel kadın…
Nur içinde yat şimdi… Sonsuzlukta… Cennet yaprakları arasında…


İyi haftalar dilerim…

Banu DURGUNLU
13.12.2008

Hiç yorum yok: