2 Şubat 2009 Pazartesi

PSİKOLOJİKTİR! GEÇER...

Susuyoruz? Biz sustukça, ağzı olan konuşuyor?
Peki, konuşmasını istediklerimiz onlar mı?
Velev ki! Konuştular?
Sonuç?

‘İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır’ mış? Eskiden…
Şimdi, sadece sessizlik var…
Kimse ağzını açamıyor, herkeste bir boş vermişlik, bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti…
Muhtemelen ancak kendi başına bir felaket gelince farkına varacak insanoğlu ve görecek susmasının nelere mal olduğunu…

2009’ a girdik ve bizimle beraber ne yazık ki sorunları da, yeni seneye hediye ettik…
Elbette bir gecede değişmeyecekti her şey, değişen sadece rakamlardı… 2007 - 08 - 09…
Biliyordu bunu insan, biliyordu ama… Umut olmazsa da hiç yaşayamazdı…

Alın bakın daha, dakika bir gol bir... Anladık ki, eski hamam, eski tas devam edecek her şey?
Ocak ayının ilk günü açıklandı, göklerin gerçek! Kral’ının kim olduğu!
Onca rezilliğe, üç kağıda rağmen ‘hak eden?’ yine hak ettiği yeri bulmuştu…

Devir böyleydi, çark böyle işliyorduL
Ve dönen bu çarkın güçlü sesinin arasında, vatandaşın ‘açız’ çığlıkları duyulmuyordu?
Ya da artık herkes işine geleni mi duyuyordu?
Öyle ya, öyle olmalıydı tabii ki...
Yoksa ‘devletin işi yok beni mi dinleyecek?’ Diyen saflardan mıydınız sizde?

Yeni yıl gecesi, sızan gazdan 7 üniversiteli genç veda ederken hayata, iş bilmezlerin, iş başında olduğu mevkiden açıklama geldi… ‘Gençler zaten yarı çıplaktı!’… Aslında çıplak olan kraldı! L
İşte bu çarpık zihniyetin, ölen onca cana bulduğu savunma da böyle çarpık çıkmıştıL

Ama tüm olumsuzluklara rağmen siz farkına varmasınız da çağ atladık biz?
O kadar! Bilinçliyiz, medeniyiz, kendi sorunlarımızı çözdük ve hakkımızı savunduk ki, sıra Ermenilere geldi! Fazlaca aymış! Aydınlarımız çözdüler üç beş kelam edip tüm sorunları…
Sözde soykırım için özür dilediler. Kim adına, kimden ve niye dilediklerini bile tam olarak bilmeden. Soykırımdan bahsedenlerin dedelerinin, doğu ve güneydoğuda binlerce Türk’ü katlettiğini düşünmeden… Hani bunun özrü!
Birde yanı başımız da, halen süregelen Gazze katliamıL
Şimdi ses çıkmıyor… Ne aydın kesimden, ne sizden, ne bizden, ne dünya milletlerinden…
Öyle ya… Ölenler Müslüman çünkü…
Ve siz bilmez misiniz, toplu katliamların soykırım sayılması için;
Öldürenlerin Müslüman, ölenlerin ise Hıristiyan olması gerekir!
Öldürenler Hıristiyan, ölenler Müslüman ise, bu soykırım değildir…
Buna ancak savaş veya iç savaş denebilir!

******

Şimdi, 2009’dan ümitli misiniz hala?
Psikolojiktir! Geçer...
Zamana bırakın.

İyi haftalar dilerim

Banu DURGUNLU
04.01.2009

Hiç yorum yok: