31 Mart 2008 Pazartesi

SAF!!

Geçtiğimiz haftalarda köşe yazılarımdan birinde ‘ Zor Olmuyor mu ? ’ başlığı altında bir yazı hazırlamıştım.Yazımda ikizlerimizi gören herkesin acıyan bakışlar ile yukarıda ki soruyu sorduğunu ve benimde ‘Hayır olmuyor,biri de aynı emek ikisi de ’ şeklinde cevap verdiğimi yazmıştım...

Şimdi bu yazıma hitaben kendimi yılın, yok yok hatta son 3,5 yılın ‘ SAF ’ ı ilan ediyorum.

Çünkü artık aydım, uyandım... Geç oldu ve hatta güç oldu ama sonunda oldu.

Ben de, kısa süreliğine de olsa tek çocuklu bir anne olmanın keyfine, farkına ve tadına vardım.

İnsan anne olunca hani başka bir canlıya dönüşüyor ya... Hani açıyor kalkanlarını yavrusunu görünen görünmeyen bütün tehlikelerden korumaya çalışıyor... Yada bazen öyle kaptırıyor ki kendini, aman çocuğumun gelişiminde bir eksiklik olmasın, sağlığı, büyümesi, beslenmesi, mutluluğu tam olsun diye uğraşırken dünya ile irtibatı kesiyor...

Ben çok kesmesem de irtibatımı, yer yer çekmediğim dönemler oldu... Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar arayınız, dönemleri yaşadım ben deJ

İşte böyle dönemlerde, ben çocuğu olan her anneyi benim gibi -yani bir ikiz annesi gibi- zannederdim.

Sorarlardı ; Ayy nasıl başa çıkıyorsunuz ? Zordur bakmak di mi ? J vs.vs.vs.

Cevaplardım ; Zor oluyor tabii ki olmaz mı ? Yapıyoruz işte bir şeyler, öyle böyle bu günlere getirdim çok şükür... :)

Büyük bir teveccüh ! ile karşılardım iltifatları; Aman efendim ne olacak annelik görevimiz, anne olmak bunu gerektiriyor, falan filan...Bak bak bak laflara bak... Ah benim saf kalbim ah!!!!

Geçen haftaya kadar böyle cevaplar verirdim, bir de serde - genelde erkekler de bulunur derler ama -yiğitlik var ya öyle ağlanmayı, ah öldüm bittim sızlanmayı da sevmem çok şükür. E o zaman uğraş dur.

‘Ay’ ma olayımıza gelirsek;

İki hafta önce bir hafta sonu, yardımcımın da gelmemesinden istifade eşimle çocukları bölüştük...
Ben kızımı, eşim oğlumu aldı...

Ben kızımla çarşı pazar gezdim, alışveriş yaptım. Kendimize yeni kıyafetler aldık, büyük bir sükunet ve huzur içerisinde dolaştık, hatta oturup bir şeyler bile yedik.J (İlk uyanışlar)

Eşim oğlumla, sinemaya gitmiş, gezmiş ve onlarda bir yerde oturup sakin sakin yemek yemişler.
( Şimdi e bunlar normal, zaten yapılan şeyler dediğinizi duyar gibiyim, zira duymuyorum, sadece duyar gibi yapıyorum ??? Tamam bunun sonu yok. Kestim.)

Sonra yine bir gün aynı işlemi, eş (Çocukları kast ediyorum:) değiştirerek yaptık. O gün de çok güzel geçti... Yazık, benim canım yavrularım doğdukları günden beri ister istemez her türlü ilgi ve sevgiyi paylaşmak zorunda kaldıkları için onların da çok hoşuna gitti. ( Aman allah’ım acaba mı? lar )

Ve sonra yeniden, bazen evde ben biriyle kaldım ev işlerine yardım etti kalan yavrum, bazen de eşim tekrarladı aynı şeyi.

Böyle birkaç denemeden sonra birden; dank dank dank mı etti yoksa cıngıl cıngıl cıngıl ziller mi çaldı ? hatırlamıyorum...

Gözümü açtığımda UYAN’mıştımJ

Yaa meğer ne kolaymış tek çocuk sahibi olmak;

İstediğin yere tek başına al çocuğunu git.
( İki çocukla özellikle küçükler iken tek başınıza bir yere gidemiyorsunuz, çünkü en basitinden bir ağlama sırasında bile hangisine bakıp kucağınıza alacağınızı şaşırıyorsunuz. Büyüyüp ayaklanınca da durum aynı, biri bir yana diğeri başka yana gider...Peki anne nereye?)

Evdeysen eğer otur yanına beraber oyna
( Dağıtan, oyunu bozan, durup dururken gelip kardeşini ısıran yok)

Yemeği ve sofrayı hazırla bir kerede otur ye kalk.
( Önce kızım, sonra oğlum ve en sonda bizim için 3 defa, aralarda abur cubur yeniyorsa eğer sayısız kere hazırlanan masa)

Çocuğun hasta olursa eğer, bütün ilgini ona ver bak ilacını vs. içir iyileşsin... Hastalık süreci en fazla 3-4 günde geçsin.
( İki çocuk sırayla hastalanır, nazlanır, ağlar, huy değiştirir... Anne bu süreçte hangisi ile ilgileneceğini şaşırır, ateşler ve şurupların karışmaması için takip çizelgeleri hazırlanır ve bu zorlu maraton ve iyileşme süreci minimum 10 günü bulur.) Vs.Vs.Vs.

Bu yüzden artık bana bir daha ve daha çok sorun lütfen !! Nasıl bakıyor, büyütüyorsunuz? Zor olmuyor mu ? diye... Ben de size en baştan uzun uzun anlatayım J

İMZA: Bu aralar baharında etkisi ile hafiften uçmuş.... SAF ! Yüreği hiçbir yerlere sığmayan, içindekileri ve yaşadıklarını paylaşmak isteyip yazan, ama yine de derinlerde bir yerde bu yazdıkları içinde pişmanlık duyup –İçinden Allah’ım sen beni bilirsin, şikayetçi değilim çocuklarım için sana binlerce şükrederim- diye dualar eden bir ikiz annesi J

İyi haftalar diliyorum
24.03.2008

Hiç yorum yok: